Sanık Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İnsan Odaklı Şehirler İçin İlham Veren Bir Yolculuk: Mimardan Yerel Yöneticiye Uzanan Hikâye

İnsan Odaklı Şehirler İçin İlham Veren Bir Yolculuk: Mimardan Yerel Yöneticiye Uzanan Hikâye

admin admin -
65 0

 

 

Mimarlık ve şehircilikte 20 yılı aşkın tecrübesiyle, toplum yararını önceliklendiren projelere imza atan ve yerel yönetimlerde liderlik eden bir isim: Y. Mimar Emine Öznur GÜNDOĞDU

  1. Mimar E. Öznur GÜNDOĞDU, Türkiye’nin mimarlık ve şehircilik alanında fark yaratan isimlerinden biri. Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, kariyerine özel sektörde başlamış ve dört yıl boyunca çeşitli mimarlık ofislerinde çalışarak hem tasarım hem de proje yönetim süreçlerinde deneyim kazanmıştır. Bu süreç, mesleki bilgi birikiminin yanı sıra, kamu çalışanı olmayan mimarların karşılaştığı zorluklara dair önemli bir farkındalık geliştirmesine de katkı sağladı.

 

2008 yılında Akbük Belediyesi’nde göreve başlayan GÜNDOĞDU, yerel yönetimlerdeki kariyerini Didim Belediyesi’ndeki çalışmalarıyla sürdürdü. 2019-2024 yılları arasında teknik başkan yardımcılığı görevini yürüten GÜNDOĞDU, bölgenin kültürel ve sosyal dokusunu güçlendiren projelere liderlik etti. Didim Amfi Tiyatro, Didim Balıkçılar Hali, Didim Gençlik Merkezi, Mübadele Evi ve Sokak Sağlıklaştırma Projesi gibi yapısal projelerle, bölgenin sosyal hayatına ve mimari kimliğine değer kattı. Aynı zamanda Didim Lavanta Festivali, Didim Çocuk Festivali ve Çocuk Kitap Fuarı gibi kültürel etkinliklerin organizasyonunda da önemli roller üstlendi.

 

 

Akıllı Şehir Amsterdam: İnsan ve Çevre Odaklı kentten İlham Alan Bir Vizyon

 

Birçok ülkeyi ziyaret ederek şehircilik yaklaşımlarını inceleyen GÜNDOĞDU, özellikle Akıllı Şehir Amsterdam’ın insan ve çevre odaklı kentleşme modelini kendisi için bir ilham kaynağı olarak görüyor. Amsterdam’ın, bataklık bir bölgeden dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden birine dönüşmesi, şehirlerin yeniden şekillendirilebileceğine dair güçlü bir örnek sunuyor.

 

“Bir kenti yalnızca fiziksel yapılarıyla değil, insanın ve doğanın uyum içinde yaşayabileceği bir sistem olarak ele almalı ve etik bir bakış açısıyla çevrenin bir parçası olduğumuzu unutmadan,” diyen GÜNDOĞDU’nun gözünden “İnsan ve Çevre Odaklı” Bir Şehir: Amsterdam

  1. Mimar E. Öznur Gündoğdu anlatıyor:

 

Amsterdam, yalnızca bir şehir değil; aynı zamanda sürdürülebilirlik ve çevre duyarlılığı konularında bir yaşam biçimini simgeliyor. İnsan merkezli kararların ve çevre dostu çözümlerin ön planda olduğu bu şehir, yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Amsterdam’ın akıllı kent stratejisi “Amsterdam Akıllı Kent Programı” olarak adlandırılmakta ve bu girişim fikri 2007 yılında ortaya çıkmış. Bu girişim, siyasi irade ve bilgi teknolojilerinin çevresel sorunları çözme kararlılığıyla desteklenmekte. Amsterdam’ın akıllı şehir stratejisi, kentin planlarına entegre edilerek yerel ve Avrupa düzeyindeki hedeflerle uyumlu hale getirilmiş. Burada, vatandaşların kent yönetimine ve inovasyona aktif katılımını sağlayan bir model uygulanıyor. Şehrin bisiklet yollarının uzunluğu 800 kilometreyi aşıyor ve yolculukların yarısına yakını bisikletle gerçekleşiyor. Bu tablo, Amsterdam’ın çevreye olan bağlılığını net bir biçimde ifade ediyor.

Bir başka en çok dikkatimi çeken ve çok beğendiğim “City-Zen Projesi: Temiz Enerjiyle Geleceğe” projesidir.

 

Amsterdam’ın çevreci projelerinden biri olan City-Zen, Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve beni en çok etkileyen projelerden biri. Bu proje, fosil yakıtlardan tamamen arındırılmış, yenilenebilir enerjiyle çalışan bir şehir oluşturmayı hedefliyor. Güneş, rüzgar, biyokütle ve jeotermal enerji kaynaklarının mevcut yapılara ve altyapıya entegrasyonunu sağlayarak, şehir yaşamında köklü bir dönüşüm gerçekleştiriyor.

 

Proje, teknik başarılarının ötesinde, vatandaşları enerji dönüşümüne dahil eden yöntemleriyle öne çıkıyor. Atölyeler, oyunlaştırma ve etkileşimli gösterilerle bu süreci eğitici ve katılımcı hale getiriyor. City-Zen, sürdürülebilirliğin sadece bir mühendislik çalışması değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olması gerektiğini vurgulayan bir vizyon sunuyor.

 

Ve tabiki “Amsterdam ve Bisiklet Kültürü”

 

Amsterdam denince akla bisikletler geliyor. Ancak bu kültür tesadüfen ortaya çıkmış bir sonuç değil, yıllar içinde bilinçli yatırımlarla inşa edilmiş. 1970’lerde artan bisiklet kazalarına karşı alınan önlemler ve geliştirilen altyapı sayesinde, bisiklet bugün şehrin sosyal dokusunun bir parçası. Şehirdeki 800 kilometrelik bisiklet yolları ve 900 bine yakın bisiklet, bu kültürün günlük yaşamdaki yerini açıkça ifade ediyor.

 

Bisiklet, Amsterdam’da yalnızca bir ulaşım aracı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir yaşam tarzının tavrını ortaya koyan tercih haline gelmiş durumda.

 

Amsterdam’dan ilham almak, insan ve çevre odaklı yaklaşımların şehirleri nasıl dönüştürebileceğini anlamak için büyük bir fırsat. Benim için bu şehir, sürdürülebilirlik ve insan merkezli tasarımın başarılı bir örneği olarak öne çıkıyor. Şehrin, geçmişte alınan derslerle geleceğe nasıl yön verdiğini görmek gerçekten etkileyici.

yerel yönetimlerdeki tecrübelerine bu anlayışı entegre ederek insan odaklı bir belediyecilik modeli geliştirmeyi hedefliyor.

 

 

Kadın ve Çocuk Dostu Şehirler İçin Çalışmalar

 

Kadınların ve çocukların ihtiyaçlarını gözeten şehir tasarımları, GÜNDOĞDU’nun vizyonunun merkezinde yer alıyor. Kadın hakları ve sivil toplum kuruluşlarına verdiği destekle öne çıkan GÜNDOĞDU, toplu taşımada kadınların güvenliği için “istediği yerde inebilme” uygulamasının önemini vurguluyor. Çalışan anneler için kreşlerin artırılmasını ise sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi adına öncelikli görüyor.

 

“Kadın ve çocuk dostu şehirler, güvenli yaya yolları, her yaşa uygun kamusal alanlar ve erişilebilir toplu taşıma sistemleriyle şekillenmelidir. Ayrıca aydınlatma sistemleri ve açık alan tasarımları, bu şehirlerin güvenlik algısını artıran önemli unsurlardır. Çocuk oyun alanlarının her mahallede erişilebilir olması ve kreşlerin yaygınlaştırılması ise toplumsal eşitliği güçlendirir,” diyen GÜNDOĞDU, bu hedeflerin ancak katılımcı bir yönetim anlayışıyla mümkün olabileceğini belirtiyor.

 

 

Mimardan Yazara: Yeni Ufuklar

 

  1. Mimar E. Öznur GÜNDOĞDU, akademik birikimini toplumla paylaşmayı hedefleyen iki önemli kitap üzerinde çalışıyor: “Didim’in Geçmişi, Geleceğin Mirası” ve “Akköy’ün Sessiz Tanıkları: Tescilli Yapılarda Koruma ve Direniş.”
  • Didim’in Geçmişi, Geleceğin Mirası: Didim’in tarihi, arkeolojik ve mimari dokusunu ele alarak, kültür varlıklarının korunmasına yönelik politika ve uygulamaları tartışıyor. Kitap, koruma sürecinde yaşanan zorlukları ve iyileştirme çalışmalarının sonuçlarını detaylandırarak farkındalık yaratmayı amaçlıyor.
  • Akköy’ün Sessiz Tanıkları: Akköy’deki geleneksel konut mimarisinin belgelenmesi, restorasyon süreçlerinin incelenmesi ve sürdürülebilir koruma önerilerinin geliştirilmesi üzerine yoğunlaşıyor.

 

Bu çalışmalar, yalnızca akademik bir katkı değil, aynı zamanda gelecek nesiller için bir rehber niteliği taşıyor.

 

 

Gelecek Hedefleri

“Şehirlerimiz yalnızca yaşanabilir değil, aynı zamanda herkes için eşit fırsatlar sunan ortak yaşam alanlarına dönüşmeli” diyen GÜNDOĞDU, yerel yönetimlerde edindiği bilgi birikimini daha geniş bir perspektiften toplum yararına kullanmayı hedefliyor.

 

 

 

 

 

 

İlgili Yazılar