Burada yaptığı konuşmada okulların açık olmasının son derece önemli olduğunu ifade eden Bakan Özer, öğretmenlerin aşılanma oranının yüksek olmasının bu bağlamdaki en büyük avantajları olduğunu söyledi.
Özer, mesleki eğitimin önemine de vurgu yaparak, Covid-19 sürecinde mesleki eğitimin katkılarının çok açık bir şekilde görüldüğünü belirtti.
“VİRÜS OKULU SEÇMİYOR, VİRÜS TOPLUMUN HER YERİNDE”
Vaka sayılarındaki artış ile okulların açılmış olması arasında bir ilişki bulunmadığını ifade eden Bakan Özer, şunları söyledi;
*6 Eylül’de eğitim-öğretim başladı ve üçüncü haftadayız. Kurulan mekanizma çok sağlıklı bir şekilde işliyor. Kamuoyunda zaman zaman ‘Başlangıçta 2 haftada 200’ün altında sınıf yüz yüze eğitime ara verirken, daha sonra bu sayılar arttı' gibi iddialar var. Bu sayıların artması okullarda Covid-19 salgınıyla ilgili alınması gereken önlemlerin alınmamasından kaynaklanmıyor.
*Virüs okulu seçmiyor, virüs toplumun her yerinde. Kafede, restoranda, sinemada, kültür sanat etkinliklerinde yani insanların bir araya geldiği her noktada virüsün yayılma imkanı var. Virüsün nereden başlayıp okula nasıl geldiğiyle, hangi noktada olduğuyla ilgili hiçbir bilimsel veri yok.
*Dolayısıyla bizim okullardaki eğitim sistemimizdeki sınıfların kapanma sayısı, toplumdaki vaka sayısının artışıyla doğrusal ilişkiye sahiptir. Toplumda vaka sayısı arttığı zaman yüz yüze ara veren sınıf sayımız artıyor, azaldığı zaman yüz yüze eğitime ara veren sınıf sayımız azalıyor.
*Ama burada enteresan bir nokta var, 14 gün sonra bu çocuklarımız tekrar yüz yüze eğitime devam ediyorlar. Yani okul kapatılmıyor. İnşallah bunu kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz.